Mobil Uygulamalarla Aramız Nasıl? İstatistikler Ne Söylüyor?

Dünya genelinde her yıl katlanarak yükselen mobil uygulama piyasasına şöyle bir göz attığımızda 3.2 milyarın üzerindeki akıllı telefon kullanıcısı için bu yükselişin çok da sürpriz olmadığını söyleyebiliriz. Uygulama kullanıcıları ve akıllı telefon kullanıcılarının bu yükselen birlikteliğinin yakın gelecekte her zaman artan bir ivme ile yükselmeye devam edeceğinin de bir göstergesi aslında.

Bahsettiğim bu birlikteliğe bir de 1.14 milyarın üzerindeki tablet kullanıcısını eklediğimizde yapılan araştırmalarda ortaya çıkan büyümenin son 6 yılda %36’sının üzerinde olduğu görülmekte.

Size şimdi Amerika’da yapılan bir araştırmadan bahsetmek isterim: Ortalama her Amerikalının 12 dakikada bir telefona baktığını hatta %10’luk bir kesimin 4 dakikada bir telefonunu kontrol ettiğini biliyor muydunuz?

Dünya genelinde insanlar yemek yerken, çalışırken, evdeyken, okuldayken, hatta yatarken bile telefonlarımızı yanından asla ayırmıyor hatta belki de şu an bu yazdıklarımı bile akıllı bir telefondan okuyorsunuz.

Peki ya cep telefonlarımızı bu kadar yanımızdan ayırmamızı sağlayan şey nedir? Hiç düşündünüz mü?

Güzel o zaman cevabı biliyorsunuz, tabii ki de bize pek çok alanda kolaylık sağlayan ve olmaz olmazımız uygulamalar! Telefonlarımızla geçirdiğimiz zamanın %88’ini uygulamalar içerisinde geçiriyoruz.

Eğer isterseniz siz de bu milyarlarca dolarlık endüstride yerinizi alabilirsiniz! Nasıl mı başarılı olabiliriz? Başarılı olmanın en doğru yolu aslında bu endüstrinin kalbi olan kullanıcıların, bu uygulamaları neden indirdiği ve neden kullandığını çok iyi analiz etmekten geçiyor.

Bu araştırmamda sizler için bu pazarı analiz ederek uygulama geliştirirken mutlaka göz önünde bulundurmanız gereken istatistiksel verilerden bahsedeceğim. Hazırsanız başlıyorum!

Öncelikle bu pazarı analiz etmede anahtar rol oynayan istatistiki verilerden başlayalım;

Mobil uygulamaların 2023 yılına kadar 935 milyar doların üzerinde gelir elde etmesi bekleniyor.

Apple App Store’da indirilebilen 1,96 milyon uygulama mevcut.

Google Play Store’da indirilebilen 2,87 milyon uygulama mevcut.

Y kuşağının %21’i bir uygulamayı günde 50’den fazla kez açıyor.

İnsanların %49’u her gün 11’den fazla uygulama açıyor.

ABD’deki tüm dijital medya zamanının %69’u mobil uygulamalardan geliyor.

Ortalama olarak bir akıllı telefon sahibi, günde 19 uygulama ve her ay 30 uygulama kullanıyor.

Bu istatistikler göz önünde bulundurduğumuzda aslında ortaya çıkartacağımız uygulamanın kullanıcılar tarafından tercih edilerek indirme ihtiyacı duyacakları bir uygulama olması gerektiğini anlayabiliyoruz. Şimdi bakın sizinle paylaşacağım bu grafik yıllara göre indirilen uygulamaların büyüyen ivmesini gösteriyor.

Yıllara Göre İndirilen Uygulama Sayısı 2019 yılında 204 milyardan fazla uygulama indirilmiş ve bu sayı her yıl %6 oranında artmakta.

Gördüğünüz gibi 2016 yılı ile 2019 yılı arasında %45’lik bir sıçrama olmuş. Yıldan yıla büyüme oranı bu kadar keskin olmasa da her yıl istikrarlı bir büyümenin gerçekleştiğini söyleyebiliriz.

Bu büyüme elbette ki teknolojinin ilerlemesi ve bu ilerleme ile birlikte internet erişiminin ve bilgi paylaşımının en üst düzeye çıkması ile doğru orantılı olmuştur. Hiç bilgi sahibi olmasak bile artık internetin bize sunmuş olduğu nimetleri kullanarak devasa büyüklükteki mobil uygulama ve oyun sektörüne dahil olabilmek hayal değil!
2013 yılında pek çoğumuzun bildiği bir örnekle ne demek istediğimi anlatmak istiyorum. Birkaç günlük uğraş ile Nguyenễn Hà Đông tarafından geliştirilen ve bir kuşun farklı uzunluktaki yeşil borulara çarpmadan uçmaya çalıştığı bir oyun desem hemen ismi aklınıza gelecektir. Evet mutlaka hepimizin neymiş bu oyun diyerek indirdiği ya da bir arkadaşının telefonunda merak ederek oynadığı Flappy Bird’den bahsediyorum. Grafik, oyun mekaniği gibi pek çok konuda eleştirmenler tarafından topa tutulan bazıları tarafındansa bağımlılık yapıcı olarak kabul görmüş bu oyun 2014 yılının ocak ayı sonu itibari ile Apple App Store’da en çok indirilen “Ücretsiz” oyun olmuştur. Flappy Bird’ün ücretsiz bir oyun olmasına rağmen, uygulama içi reklamlardan ve satışlarından günde 50.000$ kazandığını biliyor muydunuz? Bu örnekten de yola çıkarak aslında bir mobil uygulama ya da oyun oluştururken anlamamız gereken ilk şeylerden biri para kazanma stratejimiz olmalıdır.

Bir uygulama geliştirirken ücret karşılığı indirilebilen bir uygulama tasarlamaktansa kullanıcıya ücretsiz indirebilme imkanı tanıyan ama uygulama/oyun içi satın alımları ile bir para kazanma stratejisi yaratmak mı yoksa uygulamayı indirmek için en başta kullanıcıdan ücret alıp sonrasında tüm imkanları kullanıcıya sağlamak mı doğru bir tercih olacaktır? Buna karar vermeden önce gelin 2011’den 2017’ye kadar insanların uygulamayı indirirken hangi yolu seçtiğine bir bakalım.

Dünya çapında 2011’den 2017’ye kadar mobil uygulama mağazalarından yapılan ücretsiz ve ücretli indirilmelere ait sayısal değerler

Bu grafikte ise insanların %98’lik bir kesiminin ücretsiz uygulamaları tercih ettiğini sadece çok küçük bir kesimin paralı uygulamalara yöneldiğini görebiliyoruz.

Bu istatistiklerden lütfen yanlış bir çıkarım yapmayın, ücretli bir uygulama fikrinden tamamen uzaklaşmanız gerektiğinden bahsetmiyorum. Aslında kullanıcılar uygulama indirmek için ödeme yapmaktan kaçmıyor, sadece Apple App Store ve Google Play Store’da bulunan uygulamaların büyük çoğunluğu ücretsiz sunuluyor.

2020 Eylül ayı istatistiklerine göre Google Play Store’da bulunan uyguların %96,5’nin, Apple App Store’da bulunan uygulamalarınsa %92,3’ünün ücretsiz olduğunu söyleyebilirim. Bu istatistiklerde uygulamalar ücretsiz indirilmeye açılmış olsa da uygulama geliştiricileri uygulama içi satın alım hizmetleri sunarak ciddi bir para kazanma stratejisi ortaya koymuşlardır.

Şimdi gelin bir de bu bahsettiğimiz iki büyük platform arasındaki rekabetin sayısal farklılıklarına bakalım.

1 Temmuz 2020 ve 30 Eylül 2020 arasında App Store ve Google Play Store’dan yapılan indirilme oranları

Bu grafikte 2019’dan 2020’ye indirilme yüzdelerindeki artışı görüyorsunuz. Google Play Store’un indirilme oranı %31 artarken Apple App Store yalnızca %2,5 gibi bir büyüme kat edebilmiş. Kısacası, Google Play Store’un daha fazla indirilme oranlarına sahip olduğunu ve her yıl yüksek bir oranda büyüme kat ettiğini söyleyebiliriz.

Popüler uygulamalar arasında girmek ne kadar önemli?

Bu iki platformdan yapılan bu indirilmelerin detayına inerek aslında kullanıcıların indirmek için nasıl uygulamalara ihtiyacı olduğunu göreceğiz ve geliştirmek istediğimiz uygulamayı hangi alanda ve hangi platformda geliştirmemiz gerektiğini net bir şekilde anlayacağız.

Hemen Apple App Store’da en çok tercih edilen uygulama kategorisine bir göz atalım; 2020 Ağustos ayı verilerine göre oyun kategorisinin %21,86 ile en popüler kategori olduğunu söyleyebiliriz. Oyun kategorisini %10,11 ile iş, %8,68 ile eğitim kategorileri takip etmekte. Bu verilere dayanarak oyun kategorisinde ki uygulamaların App Store’u domine ettiğini söyleyebiliriz.

Geliştirmek istediğimiz uygulama üst kategorilerden birine ait olamayabilir bu size asla geri adım attırmamalı çünkü daha az doymuş küçük kategorilere yönelerek daha büyük bir pazar payına hakim olabilirsiniz! Bunun nedenini şimdi sizinle paylaşacağım grafiğe göz attığınızda daha iyi anlayacaksınız.

Marketlerdeki yıllara göre artış gösteren uygulama sayısı

Oyun kategorisi en çok talep gören kategori olsa da her yıl artışını sürdüren mevcut kategorilerin bütününe baktığımızda oyun kategorisinin aslında %20’lik bir payı olduğunu göreceksiniz. Şimdiye kadar analiz ettiğimiz tüm istatistiklere göre de mantıklı olan da bu oluyor. Şimdi şuna bir göz atalım acaba gerçekten indirilme oranı ile doğru orantılı bir uygulama artışı mı bu? Yoksa indirilme oranlarının çok üzerinde piyasaya uygulama mı geliştiriliyor? Bunu anlamak için diğer büyük platform olan Google Play Store verilerine de bakarak devam edelim.

Yıllara göre Google Play Store’a ait aktif uygulama sayısı

Gördüğünüz gibi Apple Store verilerinden tamamen farklı bir grafik karşımıza çıkıyor. Bu değişken eğrinin nedeni ne olabilir sizce? Bu durumun cevabı aslında hepimiz biliyoruz, Google Play Store’un App Store’a göre oldukça rekabetçi olması ve çoğu uygulamanın bu rekabet ortamında tutunamaması. Play Store aktif uygulama sayısında her ne kadar 2017 yılından 2018 yılına kadar sert bir düşüş gerçekleşmiş olsa da uygulama sayısı her geçen gün bu platformda da artış gösteriyor.

Şimdi bu iki büyük platformu yan yana koyalım. Apple App Store’da uygulamaların kullanılabilirlik sayıları her yıl artıyor, ancak indirilme konusunda Google Play Store’a kıyasla daha düşük bir yüzdede kalmış durumda. Aslında bu verilere baktığımızda her iki mağazada da bulunan uygulamaların sayısındaki genel artışın indirilme oranına bağlı olmadığını gösteriyor bize.

Uygulamamın indiriliyor olması kullanıldığını mı gösterir?

Dünya genelinde yıllık ortalama indirilen uygulama sayısının 175 binin üzerinde olduğunu, yine ortalama %90’nını kapsayan akıllı telefon kullanıcılarının günlük 3 saat 10 dakika telefonunu kullandığını ve bu sürenin 2 saat 51 dakikasını uygulamalarda geçirdiğini biliyor muydunuz? Hatırlarsanız en başta bahsettiğimiz aslında bu yazının temelini oluşturan ve bir uygulamanın başarısını belirleyen 2 temel kuraldan bahsetmiştik. Birincisi elbette uygulamanın indirilmesi ikincisi ise kullanılıyor olması.

Yapılan araştırmalar, bir akıllı telefonda ortalama 80’den fazla uygulamanın kurulu olduğunu fakat kişilerin günde ortalama 9 uygulama kullandığını, ayda ise bunun 30 uygulama olarak karşımıza çıktığını gösteriyor. Bu araştırma sonucunu baz alarak küçük bir hesap yaparsak şöyle bir sonuca ulaşabiliriz;

Kullanıcıların telefonunda 80 tane uygulama var ve bunun aylık olarak sadece 30’u kullanılıyor; yani uygulamaların %62’den fazlası aylık olarak kullanılmıyor! Bu ne anlama geliyor diye sorduğunuzu duyabiliyorum, genele baktığımızda ortaya çıkan durumda, para verilerek indirilen uygulamalarda dahil olmak üzere kullanıcıların akıllı telefonlarına indirdiği uygulamaların %25’nin indirildikten sonra yalnızca 1 defa kullanıldığını ve bir daha hiç kullanılmadığını söyleyebiliriz.

Bizlere içerik sağlayan Google Play Store ve Apple App Store’un küresel pazardaki indirilme rakamlarına bir bakalım isterseniz.

Küresel pazardaki uygulama marketlerinden yapılan indirilme sayıları

Bu grafikte Google Play Store’un küresel pazar payının ne denli büyük olduğunu görebilirsiniz. Bu nedenle dünya genelindeki uygulama indirmelerinin pek çoğunun Google Play Store’dan geldiğini söylemek çok da zor olmayacaktır.

Mobil Uygulamalara Yapılan Kullanıcı Harcamaları

Dünya geneline baktığımızda kullanıcıların bu iki platforma da harcadığı para miktarı nedir sizce?

Hazır olun, 2020 yılının 3. Çeyreğinden; uygulama indirmeleri, abonelikler ve oyun içi satın alımlar noktasında yapılan harcamalara ait veriler paylaşacağım sizinle:

Google Play Store brüt uygulama geliri: 10,3 milyar dolar

Apple App Store brüt uygulama geliri: 19 milyar dolar

Bunun yanında Play Store 2019 yılının 3. çeyreğine göre bu gelirlerini %33,8 artırırken App Store kullanıcıları Android kullanıcılarının neredeyse 2 katı oranında uygulama harcaması yaparak bu alanı domine etmiştir.

Bu istatistikten şunu çıkartabiliriz; eğer uygulamanız tüm kullanıcılara hitap edecek olursa iOS uygulaması olarak piyasaya sürdüğünüzde, kullanıcılardan daha fazla gelir elde edebilme şansınız olacaktır.

Geliştireceğim Uygulamada Hangi Yaş Grubunu Baz Almalıyım?

Elbette geliştireceğiniz uygulamanın hitap edeceği kesimi belirlemekte bu uygulamanın başarısını etkileyen faktörlerden biri olacaktır. Şimdi sizlerle paylaşacağım grafikte aylık ortalama yaş gruplarına göre mobil uygulamalarda geçirilen zamanı görebileceksiniz.

Yaşa göre uygulamalarda aylık ortalama geçirilen saat yüzdeleri

Genç nesillerin yaşlı olanlara oranla mobil uygulamalarda daha fazla zaman harcadığını hepimiz tahmin edebiliyoruzdur. Ancak bu diğer yaş guruplarını hedeflemeyeceğimiz anlamına gelmemeli. Grafikten de görebileceğiniz gibi 45–54 yaş arası kullanıcılar mobil uygulamalarda gününün yaklaşık 1 saat 15 dakikasını geçiriyor. 25–34 yaş aralığındakilerden sadece 27 dakika daha az!

Gördüğünüz gibi 7’den 70’e mobil uygulamalar günlük hayatımızın bir parçası olmuş durumda ve her geçen gün biraz daha iç içe olacağımız bir döneme doğru ilerliyoruz. Şüphesiz ki 2021 yılı, mobil uygulama sektörü için büyük bir yıl olacaktır. Şimdiye kadar bu yazıda bahsetmiş olduğum tüm istatistiki verilerin hep yükselen bir grafiğe sahip olduğunu gördünüz; ki bu durum mobil uygulaması olan veya bir tane oluşturmayı planlayan herkes için cesaret verici bir tablodur. Fakat genel bir pazar araştırması yapmadan ve trendlerden haberdar olmadan bir uygulamayı sadece geliştirerek fark yaratamazsınız. Bu nedenle, mobil uygulama sektörünü indirme ve kullanım açısından anlamanıza yardımcı olması için bu kılavuzu referans olarak kullanın. 2021’de bir uygulama geliştirmeye hazırsanız veya bir fikriniz varsa bunun için asla vakit kaybetmeyin ve bizi arayın!

tr_TRTürkçe